Güncel
II. Abdülhamit’in Yahudi casusu: Bernard Maimon-Murat Kutlu
Yirminci yüzyılın başları, Avrupalı casusların Osmanlı topraklarında adeta cirit attığı yıllardı. Yurtiçindeki işbirlikçileriyle birlikte hareket eden ajanlar bazen bir gazeteci bazen bir arkeolog bazen de bir tüccar görünümünde bu topraklarda faaliyetlerini yürütmüşlerdi. Hatta durum öyle bir hal almıştı ki kimin ne için nereye hizmet ettiği anlaşılamıyor, bu nedenle devlet istihbarat zaafı yaşıyordu. Sultan II. Abdülhamit devrinde, elde ettiği hususi bilgileri önemli makamlara satan Bernard Maimon isimli casus da nereye çalıştığı bilinmeyen böyle bir piyasa ajanıydı.
Yıldız Sarayında evrak takibi
Hariciye Nezaretlerinden evrak, vesika, plan çalmak konusunda gayet mahir olan Bernard Maimon, Filistin Yahudisiydi. GençliÄŸinde Protestanların etkisinde kalmış, dinini deÄŸiÅŸtirerek Hristiyan olmuÅŸtu. Asıl adı “Me’mun” olmasına raÄŸmen daha sonra Bernard Maimon olarak ismini deÄŸiÅŸtiren bu casus, 1911 yılında Fransa dışiÅŸlerinden kaybolan vesikaların sorumlusu olarak suçlanmıştı. Bu konu Osmanlı gazetelerinde de kendisine yer bulmuÅŸ, hatta Sultan II. Abdülhamit devrinde bizde de bazı nezaretlerden evrakların çalındığından bahsedilmiÅŸti. Bernard Maimon mükemmel düzeyde Ä°ngilizce, Almanca, Fransızca, Ä°talyanca ve Ä°spanyolca konuÅŸabilen bir casustu. Meramını anlatacak kadar Arapçası da olan Maimon dünyanın pek çok yerinde çeÅŸitli görevlerle bulunmuÅŸ, zekâsıyla kendisine kısa sürede geniÅŸ bir çevre edinmiÅŸti.
Bernard Maimon, Ä°stanbul’a geldiÄŸi tarihlerde Samsun-Sivas demiryolu imtiyazını almak isteyen Viyana’daki Rus Büyükelçisinin kardeÅŸi, Çar’ın yakın dostu Kont Vladimir Kapnist’in hesabına çalışıyordu. Rusya ile henüz bu hat ile ilgili olarak bir anlaÅŸma imzalanmamıştı. Sultan II. Abdülhamit’in ince eleyip sık dokuma politikasından ötürü proje yavaÅŸ yürüyordu. Devreye giren Maimon sayesinde Osmanlı Hükümeti yapılacak ihalede Rusya’yı diÄŸer firma ve sermayedarlardan üstün tutacaktı. Bu hizmeti sayesinde hatırı sayılı bir para alan Maimon daha sonra Ä°ngilizlere çalışmaya baÅŸladı. Rechnitzer adlı bir Macar bankeri Ä°ngiliz sermayesi adına, Ä°skenderun veya Konya’dan BaÄŸdat ve Basra’ya uzanacak bir demiryolu projesini gerçekleÅŸtirmeyi hedefliyordu. Maimon bunun için Sultana sunulacak demiryolu haritasının kusursuz olmasını istiyor hatta yapılabilirse haritanın kıymetli mücevherlerle donatılmasını talep ediyordu. Böylece padiÅŸahın gönlünü kazanmış olacak, iÅŸ sadece imzaya kalacaktı. Saraya getirilip II. Abdülhamit’in huzurunda açılan harita tam anlamıyla bir sanat eseriydi. Yollar, nehirler, daÄŸlar haritada kıymetli mücevherlerle iÅŸaret edilmiÅŸti (Bu harita Sultan II. Abdülhamit Selanik’e sürülürken Yıldız Sarayında kayboldu). Ancak daha sonra bu projenin yapılacak BaÄŸdat Demiryolu yatırımının akamete uÄŸratılması için hazırlandığı ortaya çıktı.
Padişahın adamı oldu
Bernard Maimon Ä°stanbul’da kaldığı süre içerisinde Sultan II. Abdülhamit ile iki defa görüştü. Görüşmeleri sırasında padiÅŸaha, hoÅŸuna gider ümidiyle Araplara ait meÅŸhur eski kasideleri sundu. Kasideleri çok beÄŸenen Sultan hepsini tercüme ettirdi. Kısa sürede kendisini sevdiren Maimon, getireceÄŸi özel haberler sayesinde para ve makam sahibi olacağını anlayınca yabancı milletlerin bilhassa devlet adamlarının Osmanlı hakkında ne düşündüklerini, ne gibi fikirler beslediklerini öğrenip bildirmek, gizli antlaÅŸmalar hakkında bilgiler toplayıp saraya yollamak vazifesini üstüne aldı. Yıldız Sarayından artık ayrılmayan Maimon, topladığı haberleri Sultan’ın en yakın adamlarıyla paylaÅŸmaya baÅŸladı. Lakin onun serbest piyasa casusu olduÄŸu unutulmuÅŸ olacak ki saraydan elde edebildiÄŸi önemli dosyaları hatta gizli vesikaları yabancı istihbarat kurumlarına da sattığı anlaşılamadı. Bu sayede her iki taraftan ciddi miktarlarda para kazandı.
Sultan II. Abdülhamit hakkında Ä°ngiliz ve Amerikan gazetelerinde övgü dolu sözlerle makaleler neÅŸreden Maimon, Ä°ngiltere’nin Osmanlı hakkındaki menfi siyasetini engelleyebileceÄŸini vadederek sarayda etkisini daha da arttırdı. Ancak baÅŸka ülkelerle irtibatı olması kendisine duyulan güveni zamanla zayıflatmış ve Sultan’la arası açılmıştı. Paris’e giden Bernard Maimon, burada Prens Sabahattin’in yurt dışına çıkmış babası Damat Mahmut Celalettin PaÅŸa’yı Avrupa’da takip etme karşılığında para koparmaya bir süre daha devam etti. Maimon’un verdiÄŸi bilgiler Saray’ı memnun etmiÅŸ olacak ki kendisi bundan sonra sarayın maaÅŸlı bir elemanı gibi çalışmaya baÅŸladı.
Fransa’da kayboluÅŸ
Avrupa’da Jön Türklerin Ä°ngilizleri bilgilendirmesi sonucu Londra’da beÅŸ ay hapis yatıp çıkan Maimon, Osmanlı’nın Girit meselesi yüzünden Yunanlılarla yaÅŸadığı siyasi kriz sırasında bir Ä°ngiliz gazetecisi kisvesiyle Atina’da Osmanlı adına casusluk yapıyordu. Ancak Girit’te kaldığı dönemde faaliyetleri fark edilince adadan ayrılmak durumunda kalmıştı. Ä°stanbul’a gelen Maimon bu sefer Makedonya meselesi görüşmeleri için BükreÅŸ’e gönderilmiÅŸ lakin Kral tarafından kabul edilmeyince Londra’ya dönmüştü. Bir müddet sonra kendisine ödenen tahsisatlar kesildiÄŸinden olacak Sultan II. Abdülhamit’i eleÅŸtiren makaleler kaleme almaya baÅŸlayan Maimon, saraydan gönderilen paralarla yeniden sultanın lehine yazılar yayınlamaya devem etti. Ä°ttihatçıların iktidarda olduÄŸu dönemde devletin yeni kadroları ile irtibat kurmak istemiÅŸse de Yıldız Jurnallerinde adı çok sık geçtiÄŸi için kendisine soÄŸuk davranıldı. Tekrar Paris’e dönen Bernard Maimon, Fransa Hariciyesinden evrak çalmak suçuyla bir kez daha tutuklandı ardından da izini kaybettirdi.
Henüz yorum yapılmamış.